Kesin olan bir şey var: E-filo büyüyecek. AB’nin iklim koruma hedefleri iddialı; 2040 yılına kadar üreticilerin yeni araçlardan kaynaklanan CO2 emisyonlarını yüzde 90 oranında azaltması gerekiyor. Bizim #ContiEuropeanRoadshow’umuz da rotanın belirli bölümlerinde elektrikli. İnovasyon ortağımız Designwerk‘in Volvo FH serisini temel alan HIGH CAB Semi 6x2T çekici ünitesini kullanıyoruz. Araç, 900 kilovat saatlik akü kapasitesiyle uzun menzilini ortaya koyuyor, ara şarj olmadan yaklaşık 500 kilometrelik mesafeleri kat edebiliyor. Bu, zorlu lojistik görevler için bile kesinlikle yeterli!

Peki, denenmiş ve test edilmiş dizel yerine modern bir elektrikli araç kullanmanın faydaları nelerdir? Avantaj ve dezavantajları karşılaştırdık.

Çevre

Daha az gürültü ve doğrudan egzoz emisyonu yok – bunlar elektrikli kamyonların sadece şehir merkezlerinde değil, aynı zamanda yolda çok daha rahat olan sürücüler için de faydalarıdır. Uzun vadede, elektrikli kamyonlar her şeyden önce CO2 emisyonlarını azaltmalıdır. İçten yanmalı motorlara kıyasla önemli ölçüde iyileştirilmiş verimlilikleri sayesinde zaten kilometre başına daha az enerji tüketiyorlar. Ancak çevre üzerindeki yükü azaltmada gerçekten etkili olabilmeleri için, yenilenebilir enerjilerin yaygınlaştırılması için hala önemli yatırımlara ihtiyaç var. Ayrıca bataryaların üretimi ve işlenmesinde de hala çok fazla gelişme alanı var. Ama bir şekilde dünyayı kurtarmaya başlamalıyız!

Kazanım

Elektrikli otomobillerin dizel muadillerine göre daha pahalı olduğuna şüphe yok. Ancak, ek maliyetlerin büyük bir kısmı devlet sübvansiyonları ile telafi edilebiliyor. Ayrıca çok daha az sayıda elektrikle çalışan model mevcut. Sonuç olarak, herkes kendi ihtiyaçları için doğru modeli bulamıyor, bulanlar da genellikle sabırlı olmak zorunda kalıyor. Birçok üretici için teslimat süreleri içten yanmalı motorlara göre daha uzun oluyor.

Bakım

Elektrik, yakıttan daha ucuz olduğu sürece elektrikli araçlara sahip nakliye şirketleri her kilometrede tasarruf sağlıyor. Örneğin; şirkete ait bir güneş enerjisi sistemi ile kendi elektriğini üretenler daha da fazla tasarruf edebiliyor. Ayrıca elektrikli aktarma organları, çok daha az hareketli parça ve kural olarak vites değiştirmeyen ve debriyajsız bir şanzımanla çalıştığı için düşük bakım gereksinimleriyle de ikna edici ve tabii ki, elektrikli araçlar emisyon testi gerektirmiyor. Buna ek olarak, frenleme enerjisinin geri kazanımı sadece verimliliği artırmakla kalmıyor aynı zamanda frenlerdeki aşınmayı da azaltıyor. Ayrıca, nakliye şirketleri çevre bölgelerine giriş için baypaslar veya ücretler konusunda zaman ve para tasarrufu sağlıyor.

Sürüş özellikleri ve konfor

Kamyoncuların ilk fark ettiği şey, e-kamyonların muazzam hızlanmasıdır – ve bu hızlanma kademesiz ve neredeyse sessizdir. Kışın keyifli: Kabin dizel kamyonlara göre daha hızlı ısınır. Bunun menzili etkilememesini sağlamak için şarj istasyonunda ön koşullandırma yapılması önerilir.

Designwerk kamyonu #ContiEuropeanRoadshow için şarj istasyonunda. Fotoğraf: Designwerk, Jens Bahrmann

Yakıt doldurma/şarj etme

Dizel kamyonlara Avrupa’daki yaklaşık 140.000 dolum istasyonunda kısa sürede yakıt ikmali yapılıyor. E-kamyonlar ise akü tekrar dolana kadar 2-9 saat boyunca şarj istasyonunda bekliyor. Halka açık şarj noktaları? Neredeyse hiç yok. Bu durumun mümkün olan en kısa sürede değişmesi gerekiyor, ancak bunun nasıl olacağı henüz belirsiz. Bununla birlikte, Avrupa’nın en büyük üç kamyon üreticisi Daimler, Traton ve Volvo, 2022’den beri otoyolların ve önemli aktarma noktalarının yakınında en az 1.700 şarj noktası ile ağır kamyonlar için yüksek performanslı bir şarj ağı kurmak için birlikte çalışıyor. Designwerk’in Mobil Şarj Cihazı 22-500 gibi hızlı şarj cihazları, güçlü akülerin bile hiç vakit kaybetmeden şarj edilebilmesini sağlıyor.

Daha önce bir e-kamyon ile sürüş deneyimi yaşadınız mı? Yorumlarda anlatın!